17 Aralık 2018 Pazartesi

Samsun Bafra Manda Sütü

Samsun Bafra Manda Sütü Üretimi :


Bilindiği üzere manda sütü gelmiş geçmiş bilinen en iyi besleyici canlı sütlerinden biridir. Süt memelilerin yavrularını beslemek için vücutlarında ürettikleri sıvıdır. İnsan oğlu bu sıvıyı alarak kendi  beslenmesinde kullanmakdır. Ancak bu o kadar kızılacak birşey değildir. Çünkü insanoğlu bunu yaparken sütünü kullandığı hayvana çok iyi bakmakta ve onun mevcut süt ürteimini zaten arttırmaktadır. Dolayısıyla sözkonusu memeli daha fazla süt üretmekte ve yavruna fazla gelmektedir. İnsan bu fazla sütü alarak kendi beslenmesinde kullanır.
Memeliler çoğu bağışıklık sistemini anneden aldığı süt aracaılığı ile kazanır. Örneğin sığır ve mandalarda eğer buzağı ilk yirmidört saat içersinde öenmli miktarda kolostrum dediğimiz ilk ağız sütünü lamzsa ömrünün geri kalanında çok büyük sıkıntı çekecektir.
Samsun Bafra topraklarında çok sayıda manda yer almaktadır. Bu mandalardan elde edilen mande sütü tüm Türkiye gönderilemekte ve yurttaşlarımızın beslenmesinde kullanılmaktadır.
Bafra Manda sütü yurt genelinde beğenilerek tüketilmektedir.
Bafar manda sütünü ve kaymağı hakkında ayrıntılı bilgiyi manda sütü yazısında bulabilirsiniz.

18 Ocak 2017 Çarşamba

Sakıpağa

İlklerin Başlangıcı

Yoğurtçu Hacı Sakıp Bey ve ailesi Arnavutluk kökenlidir. Kendisi 1895 yılında Tuşep, Debre’de, eşi Necmiye hanım 1905 yılında, Gujar köyünde dünyaya gelmiştir. Aileleri ile beraber 1909 yılında Arnavutluk’tan Selanik’e göç etmişler ve hayatlarını kazanmak için büyük mücadeleler vermişlerdir. Sakıp Bey; Selanik’te yol işçiliği, aşçı çıraklığı, aşçı kalfalığı gibi işlerde çalışmış ve bilahare yoğurtçuluğa başlamıştır.

İlk mübadil göçmenlerle birlikte, birçok şeyini geride bırakarak Selanik’ten İzmir’e koşan Sakıp Bey, beraberinde eşi Necmiye Hanım, oğlu ve bir de mesleğini getirmiştir (1923). Anayurda gelen Sakıp Bey ve ailesi o zamanlar 100-120 hanelik; Karadeniz’den, Bosna Hersek’ten ve Arnavutluktan gelen göçmenlerin yaşadığı Bostanlı semtinde iskân etmişlerdi. Bostanlı sakinleri yaşamlarını balıkçılık ve bahçecilikle sürdürürlerken semtin tek yoğurtçusu Sakıp Bey ürettiklerini sırt tablası ile Bostanlı ve bilhassa Karşıyaka’da satıyordu. Geldikleri günden itibaren gece gündüz demeden, bereketi kadar zorluğu da bol olan süt işinde çoluk çocuk, ailece yılmadan çalıştılar.

Karşıyaka Çarşısı'nda dükkan faaliyete geçinceye kadar (01.09.1939) Sakıp Bey, sütü odun ateşinde pişirerek yoğurt haline getirmiş ve sırt tablalarıyla bir mahalleden diğerine gün boyu taşıyarak satmıştı. Bu meşakkatli uğraşta dürüst ve iyiliksever davranışları sonucunda Yoğurtçu Sakıp Bey artık yıllar sonra markalaşacak olan ‘SAKIPAĞA’ adıyla çağrılmaya başlanmıştı.

Sakıpağa için Karşıyaka Çarşısı'nda açtığı dükkan ilklerin başlangıcıydı. İçi sırlı toprak kaselerde başlayan serüvende cam kasede yoğurt üretimi de bir ilkti. 1958 yılından itibaren ilk araçla başlayan yoğurt pazarlaması ve karton kasede yoğurt üretimi ile süren ilkler, Sakıpağa isminin Karşıyaka’dan İzmir’e doğru yol almasını sağladı. Bu yıllarda Sakıpağa adını bir marka yapmayı kafasına koyan oğul Tevfik Bey, her ne olursa olsun kaliteden ödün vermeyen yaklaşım ile varılan noktada, baba adı Sakıpağa’ yı ailesine soyadı olarak almış ve marka tescilini yaptırmıştır.

Örnekköy Günleri

Sakıpağa 1973 yılında hayatını kaybettikten sonra, işi oğlu Tevfik Sakıpağa ve torunları devralmıştır. Tevfik Bey, üç oğluyla birlikte Örnekköy’deki tesisleri faaliyete geçirdiklerinde (1984) büyük bir adım atılmış ve mandıra düzeyinde üretimden, fabrika üretimine adım atılmış, ustalarla mühendislerin kaynaştığı bir ortamda üretim yapılmaya başlanmıştır. Örnekköy tesislerinde geçen on beş yıl boyunca, sürdürülen teknolojik gelişmelerle her geçen gün kapasite artışı sağlanmış ve Ege’ye doğru atılıma başlanmıştır.Üçüncü kuşak Sakıpağa’lar, Örnekköy günlerinde yüklendikleri görev bilinciyle teknolojiyi geliştirirken, tecrübelerini de arttırmışlar ve gerekli kadrolaşmaya da adım adım başlamışlardır.

Daima En İyiyi Üret

‘Ticari hayatın gereği olan karlılık, iyi ürün ile kardeş gibidir ve daima birlikte büyüyüp gelişirler.’ İşte büyüklerinin bu telkinleriyle büyüyen üçüncü kuşak Sakıpağa’lar, Örnekköytecrübelerinden sonra teknolojideki yenilikleri de bünyesinde toplayan, yüksek kapasiteli, çevre ile barışık, en iyinin üretilebileceği Türkelli tesislerini planladılar.Tecrübe ile teknolojinin harman olduğu ‘Sakıpağa Türkelli Tesisleri’nde hedef, tüm çalışanların kendilerini birer Sakıpağa gibi görmeleri ve bu sorumlulukla üretime katılmalarıdır. Böylece ‘En İyiyi Üret’ anlayışı, tepeden en alt noktaya kadar kademe kademe yayılmaktadır. Bugün dördüncü kuşak Sakıpağa’ların da katılımıyla, 1923’ten beri devam eden Sakıpağa markası Türkelli tesislerinde günümüz teknolojisi ve önceki nesillerden gelen iş ahlakı ve gururla üretime devam etmektedir.

Teknoloji

ÜRETİM TEKNOLOJİSİ

İşe ilk başladığımız yıllardan itibaren sürekli gelişmekte olan teknolojiye ayak uydurmakla beraber ürün kalitemiz her geçen yıl artmaya devam etmektedir. Türkelli üretim tesislerine taşınılması ile beraber tamamen hijyenik ortamda, en kaliteli ürünü üretebilmek adına seçilen makine ve ekipmanlar dünya markalarından oluşmaktadır ve bu konuda gerekli tüm fedakarlıklar yapılmıştır. İftiharla ifade edilmesi gereken bir diğer hususta, tüm bu dünya markalarını üretim bölümünde birbirine bağlayan boru hatları ve proses tanklarının tamamının Türk işçiliğinin eseri olmasıdır.

Sakıpağa Türkelli Üretim Tesisinde; süt toplama merkezlerinde soğutularak toplanan seçme sütler, soğuk zincir kırılmadan üretim tesisine ulaştığında tamamen kontrol altındadır. Tesisimize ulaşan sütler, üretim hattımıza aktarılmakta ve ürün haline dönüşünceye kadar el değmeden işlenmektedir. Ürünlerimiz tüketicilerin beğenisine sunulana kadar her birim üzerine düşen titizliği göstererek, HACCP kuralları doğrultusunda çalışmaktadır.

Kalite

KALİTE KONTROL

Tesisimizde ürettiğimiz ürünlerin kalitesi ve tüketicilerimizin memnuniyetini sağlamak bizim için en çok önem arz eden konulardandır. Bu nedenle ürettiğimiz tüm ürünler günlük olarak, bünyemizdeki kimyasal ve mikrobiyolojik laboratuarlarda, gıda mühendislerimiz kontrolünde test edilmektedir. Ürünlerimizin kriterlere uygunluğu kontrol edildikten sonra tüketicilerimizle buluşmak üzere, soğuk hava araçlarıyla dağıtıma çıkmaktadır.

KALİTE BELGELERİMİZ

ISO 9001: Kalite Yönetim Sistemleri

ISO 22000: HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi

TSE (Türk Standartları Uygunluk Belgesi)

Yoğurt Faydaları ve Besin İçeriği

Süt yapısındaki besin maddeleri açısından ideal bir gıda maddesidir. Kendine özgü bileşimiyle beslenmenin bütün faktörlerini dengeli ve yeterli bir biçimde karşılayabilen tek gıda maddesi olan süt , insanın büyümesi ve gelişmesi için en önemli besinlerden biridir.

Yoğurt çocukların büyüyüp gelişmesinde süt gibi etkilidir. Süt içmeyen kişiler bunun yerine yoğurt yiyebilir. Yoğurt standardize edilmiş süte starter kültür karıştırılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Yoğurt yapımında kullanılacak sütün kalitesi proses aşamalarında değiştirilemeyeceği için işletmeye alınan sütün yüksek kalitede olması gerekir . İçerdiği besin maddeleri açısından ideal bir gıda maddesi olan yoğurdun biyolojik değeri yüksek ve hazmı kolaydır.

Yoğurt yapımında sütün yağ standardizasyonu ve pastörizasyonu işlemlerinden sonra ürünün kıvamı açısından süt kuru maddesinin arttırılması önemlidir. Sütün kuru maddesinin arttırılması genel olarak evaporasyon (buharlaştırma) işlemi ile yapılır. Evaporasyonda suyun sütten ayrılarak günlük süt kuru maddesinin arttırılması sağlanır. Yoğurt prosesinde koyulaştırılmış süte %3 civarında starter kültür ilavesiyle mayalama işlemi gerçekleşir. Bu işlem sonrası yaklaşık 3 saat 40-45 C de inkübe edilen süt yoğurt haline gelir ve soğutma işlemi sonrası tüketilmeye hazırdır.  

Beslenme profili açısından yoğurt mükemmel bir protein , kalsiyum ve vitamin kaynağıdır. Yoğurtta bulunan protein yüksek biyolojik değeri ve vitamin ile mineral maddelerde yüksek biyoyararlılığı (vücutta absorbsiyon ve kullanımı) nedeniyle vazgeçilmez besin öğeleri arasındadır.

Yoğurdun kalsiyum açısından zengin bir kaynak olduğu bilinmektedir. Özellikle laktoz fermantasyonuna bağlı olarak vücut tarafından kalsiyum emiliminin hızı artış göstermektedir. Bu durum çocuklarda kemik gelişiminde ve yetişkinlerde kemik erimesinin engellenmesinde yoğurdu değerli kılmaktadır. Yoğurdun beslenmenin ötesinde insan sağlığı üzerinde birçok yararları bulunmaktadır.

Yoğurt belirtilen faydalarını sağlayabilmesi için, Gıda Kodeksine uygun olarak ve hiç bir katkı maddesi kullanılmadan üretilmelidir. Bu nedenle güvenilir firmaların ürünlerini tüketmek insan sağlığı ve beslenmesi açısından önemli olmaktadır.  

Ayran 200gr

Ayran Maxi

Ayran 1lt

 Enerji ve Besin Öğeleri

(100g'daki miktar)

 Enerji (kcal/kj) 39/162

 Karbonhidrat (g) 2,6

 Yağ (g) 2,1

 Protein (g) 2,2

 Kalsiyum (mg) 87

Yoğurt bakterileri, su ve tuzdan oluşan Ayran, geleneksel fermente bir süt içeceğidir. Doğal içeriği, kendine has lezzetiyle Ayran, sofralarımızın vazgeçilmezi olarak yerini almaktadır. Yaz, kış her yerde tüketebileceğiniz Ayranın sağlık açısından da çok yararlı özellikleri bulunmaktadır. 

Ayran, yoğurdun tüm besleyici özelliklerini içermektedir. Dolayısıyla yoğurt gibi fermente bir süt ürünü olan ayran; protein, kalsiyum, fosfor, vitamin A, vitamin D, vitamin B2 (riboflavin) , vitamin B1 (tiamin) ve vitamin B12 içeriği bakımından oldukça zengin besin değerine sahiptir.  Tuz ve su içermesinden dolayı vücutta oluşan su ve mineral kaybının dengelenmesi açısından önemli bir gıda maddesidir.

Ürünlerimiz bol taze sütten, en kaliteli hammaddeler ile hiçbir koruyucu katkı maddesi kullanılmadan, hijyenik şartlarda, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri uygulanarak özenle üretilmektedir.

Lezzet ustası SAKIPAĞA'dan sağlığınız ve mutluluğunuz için.

Geçmişten günümüze mutfaklarımızın değişmeyen lezzeti olan tereyağı hem kahvaltıda hem de birçok yemek çeşidinde kullanılan ve kullanıldığı yemeğe lezzet katan bir süt ürünüdür.

Sakıpağa tereyağı %100 Pastörize süt kremasından elde edilerek, hiçbir koruyucu katkı maddesi kullanılmadan, hijyenik şartlarda, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri uygulanarak özenle üretilmektedir.

Yaz günlerinin vazgeçilmez içeceklerinin başında gelen ayran,  yoğurt bakterileri, su ve tuzdan oluşan geleneksel, fermente bir Türk içeceğidir. Ayran yapımında oluşan aroma bileşikleri, bakteri sayısı, viskozitesi ve bakteri içeriğini etkileyen en önemli etken kullanılan çiğ sütün kalitesi ve kuru madde içeriğidir. Ayranın kendine özgü karakteristik yapısının ve kıvamının elde edilmesinde yine çiğ sütün protein değeri çok önemli olmaktadır. Ayrıca ayran üretiminde kullanılan su da en az içme suyu kalitesinde olmalı, mikrobiyolojik, kimyasal ve fiziksel herhangi bir yabancı madde içermemelidir. Aynı zamanda tuz da gıda kodeksine uygun niteliklerde olmalıdır.

Ayran, yoğurdun tüm besleyici özelliklerini içermektedir. Dolayısıyla yoğurt gibi fermente bir süt ürünü olan ayran protein, kalsiyum, fosfor, vitamin A, vitamin D, vitamin B2 (riboflavin) , vitamin B1 (tiamin) ve vitamin B12 içeriği bakımından oldukça zengin bir besin değerine sahiptir.  Buna ilave olarak tuz ve su içermesinden dolayı vücutta oluşan su ve mineral kaybının dengelenmesi açısından da önemli bir gıda maddesidir.

Sağlık açısından oldukça yararlı bir içecek olan ayran özellikle içeriğinde bulunan yoğurt bakterileri sayesinde sindirim sisteminde etkili olan çok önemli bir içecektir. Bağırsak florasının stabilitesini artırır ve düzenler. Sindirim sistemindeki olumsuzlukların giderilmesine yardımcı olur. Ayran ayrıca vücudun ter yoluyla kaybettiği su ve mineralin yerine konması açısından da büyük önem taşımaktadır. Kalsiyum ve potasyum içermesi nedeniyle özellikle kemik ve dişlerin oluşumuna olumlu etkisi vardır.

Yaz aylarında sıcakların etkisiyle artan nefes sıkışması, baş ağrısı, tansiyon düşmesi gibi belirtilerle ortaya çıkan termal stres’in azaltılmasının da en etkili çözümünün ayran içmek olduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir. Yaz aylarında, özellikle sıcaklarla yaşanan su kaybının, vücudumuza olan negatif etkisini bertaraf etmek için her gün bir bardak ayran içmeliyiz.

Son yıllarda özellikle ülkemizde, ayrana yeni lezzetler ve farklı bir aroma vermek, içimini ferahlatmak amacıyla nane, fesleğen gibi bitkiler konulmaktadır. Bu farklı lezzetler sıcak yaz günlerinde ferahlamanın en sağlıklı yollarından biri olarak daha çok talep görmeye başlamış, bir çok restoranın menüsünde yerini alırken, marketlerin raflarını da doldurmaya başlamıştır.

Yeni ve farklı aromaları, kendine has lezzetiyle ayran, daha çok Türk halkına özgü bir içecek olarak bilinmektedir ve maalesef Türkiye’de çok tüketilmesine rağmen yurt dışında çok tanınmamaktadır. Oysaki bu içeceğin lezzetiyle beraber yanında getirdiği yararları diğer ülkelere tanıtılmalı ve ayran tüketiminin artırılması tüm dünyada hedeflenmelidir.


12 Aralık 2016 Pazartesi

EVDE YOĞURT YAPIMI ve PÜF NOKTALARI

Oktay Usta Yemek Tarifleri, resimli yemek tariflerinin yanısıra kek tarifleri, pasta tarifleri, tatlı tariflerinin yer aldığı nefis yemek tarifleri.Güvenerek Yapabileceğiniz Binlerce Pratik Yemek Tarifi - Pasta Tarifleri, Kurabiye Tarifleri. Kolay, Pratik ve Nefis Yemek Tarifleri. Yemek Tarifleri Sitesi.
Oktay Usta'nın tariflerine ulaşmak artık çok kolay. Türkiye'nin en ünlü aşçısı Oktay Aymelek'in birbirinden lezzetli tarifleri artık her an elinizin altında. Kadınca Tarifler - Denenmiş Binlerce Yemek Tarifi - Kolay ve Nefis Yemek Tarifleri'nin Yayınlandığı, En Güzel Yemek Tarifleri Sitesi.
Geçen gün jölelerle ilgili araştırma yaparken,hazır yoğurtlarda jelatin kullanıldığına ilişkin bir yazıya rastladım ve kullanılan jelatin domuz jelatiniydi.
Konu ile ilgili yazıyı merak edenler
buraya
bakabilirler.
Müslüman olarak yediğimiz içtiğimiz herşeyin helal olmasına dikkat etmeli şüpheli şeylerden de kaçınmalıyız.
Mümkün olduğunca gıdalarımızı evimizde hazırlayarak hem Rabbimizin haramlarından sakınıp hem de aynı zamanda sağlıklı gıdalar tüketmeliyiz.
Evde hazırlayabileceğimiz en temel gıdalarımızdan birisi de yoğurt.
Yapımı çok kolay olduğu gibi çok ta zevkli bir iş.İşin içinde tatlı bir heyecan ve merak olması bu zevki artırıyor,yemesi ise en güzeli.
Sizler mutlaka biliyorsunuzdur ancak her yiğidin bir yoğurt yeyişi olduğu gibi,her yiğidin de bir yoğurt yapışı vardır :)

Yoğurt yaparken sütü mayaladığımda düşünürüm,şimdi süt olan bu madde,nasıl oluyor da bir kaç saat sonra şekil değiştirip yoğurda dönüşüyor?
Allahuekber,subhanallah demekten başka ne denebilir ki?maşaallah demeyi de unutmayalım, mayayı süte koymadan önce de tutması için dua edelim ve besmele ile mayalayalım.
           

YAPILIŞI:
 *3 litre süt için,1-2 yemek kaşığı yoğurt,çay kaşığının ucunda tuz, 1 çay kaşığından az toz şeker,
*Sütçümüzden aldığımız sütü 3-5 dak.kaynatalım,kaynattığımız tencereden başka bir tencere veya kaba sütümüzü aktaralım,
sütümüzü aktardığımız kapta yoğurdumuzu mayalayalanacak,
*yoğut mayası olarak kullanacağımız yoğurda tuzunu ve şekerini atıp çatalla iyice çırpalım,
niçin tuz atıldığını bilmiyorum, kaynanam böyle yapıyor,
şekerin ise mayalanmayı kolaylaştırdığını duydum,
*Süt ılıktan biraz daha sıcak olunca mayalanacak,bu sıcaklık derecesini şöyle kontrol ediyoruz:
*Parmağımızı süte batırınca hafif bir yanma hissi oluyorsa yani annemin deyimiyle”elimizi ısırıyorsa”mayalanma zamanı gelmiştir.
Dua ve besmeleden sonra sütten bir iki kaşık yoğurda katıp karıştırıyoruz, daha sonra mayayı süte ilave ederken sütü de karıştırıyoruz.
*Sütü mayaladığımız kabın üzerine,
süte değmeyecek şekilde pamuklu bir bez örtüyoruz ki
sütümüz mayalanma esnasında soğuyacaktır,
soğuma sırasında da buharı çıkacaktır, bu bez buharı
çekip yoğurdumuzun sulanmasına mani olacaktır.

*Bezin üzerine bir kapak kapatılır, sonra da yoğurdun
üzeri ve yanları sarılır, sütü mayaladığımız yer soğuk ise
fazla sarılır(mümkünse soğuk yerde mayalamayın),

eğer sıcak bir yerde mayalanıyorsa daha az sarılır,

mesela 3 adet sofra bezi yeterlidir,en üste de örgü cinsi
bir şey örtülebilir.

*Yoğurdumuzun mayalanma süresi 3-4 saattir,

mayaladıktan 2 saat sonra üstü biraz hafifletilir,en üstte ki örtü alınır.
Süre dolunca üzeri açılır ve sarsmadan buz dolabına yerleştirilir,

ilk açtığınızda biraz cıvık görünse de kokusu yoğurt kokusuna dönmüştür.

2 gün dolapta bekletilir ve sonra yenilmeye başlanır.

Dolaba ilk koyduğumuzda en az 4-5 saat ağzı açık bekletilir,
sonra kapağı kapatılır.
2 gün geçince yoğurdun daha katı bir hal aldığı görülür.Afiyet olsun.





Yoğurdunuzu yemeye başlamadan önce ilk işiniz,



bir saklama kabına taze yoğurdunuzdan 2-3 kaşık ayırıp buzlukta saklamak olsun,


bir dahaki süt alışınızda buzlukta maya için sakladığınız yoğurdu da dışarı çıkarın,


kaynayan sütünüz mayalanacak ısıya gelene kadar ayırdığınız yoğurt da eriyecektir.


Bu şekilde yoğurt mayanız taze olacak,dolayısıyla yoğurdunuz da tatlı olacaktır.

YOĞURDUMUZ TUTMADIYSA:

Sütümüz olması gerekenden daha soğuk halde mayalanmışsa,aldığımız sütü veren inek ilaç aldıysa sütümüz yoğurt tutmaz.

Yoğurdumuzu açtığımızda tutmamışsa üstünü yeniden örtüp bir kaç saat daha bekletelim,yine sonuç olumsuzsa,
veya çok az bir kıvam almışsa sıcak su dolu bir kaba oturtalım ve yine bir kaç saat bekletelim,sonuç yine olumsuzsa artık tutmayacağını anlarız,
ama yine yapılacak bir şey vardır,tutmayan süte 3-4 kaşık daha yoğurt ve biraz tuz ilave edip ocak üzerine koyup kesilinceye kadar ısıtalım,
8-10 saat bekletip bez bir süzeğe aktarıp suyunu süzelim,çökelek olarak tüketebiliriz,suyunu da dökmeyin,poğaçalarda,
ekmek hamuru yaparken kullanabilirsiniz.
Sütü olması gerekenden daha sıcak mayalarsak bu seferde süt kesik kesik bir görüntü alır ve yoğurt tutmaz,yine biraz yoğurt ilave edip, ocak üzerinde kestirip çökelek olarak kullanabiliriz.

NOT:
Yoğurdu fazla suyundan arındırmak için
buraya
bakabilirsiniz.
Evde yoğurt yapmanın önemini buradan okuyabilirsiniz.
You might also like:
YOĞURT SUYUNU ALMAK
AŞURE YAPIMI ve PÜF NOKTALARI
EVDE MAYASIZ PEYNİR YAPIMI-2 (LOR TADINDA) ÇÖKELEK TARİFİ
Yandım Çavuş Ayranı (Acılı Semizotu Cacığı)
SÜT DUASI VE SÜTE DAİR BAZI HATIRLATMALAR


cok tesekkur edrım anca yogurtu tutturabıldım:))


Sevgili kardeşim,bundan sonraki mayalamaların için de kolay gelsin diyorum,afiyet olsun :)


yoğurdum çok ama çok ekşi oldu, ne yapayım :(


yoğurdun nasıl ekşi oldu?yeni mi mayaladın da çok ekşi,yoksa çok mu uzun zamandır,yani mayalanmasının üzerinden günler geçti de öylemi ekşidi?bilgi verirsen bildiğim kadarı ile yardımcı olmaya çalışırım.


SEVGİLİ KARDEŞİM,
TARİFİN İÇİN TEŞEKKÜRLER, ELLERİNE SAĞLIK.
KÜÇÜK BİR PÜF NOKTASI; BEN KÜÇÜK TOPRAK ÇÖMLEKLERE MAYALIYORUM. İSTER KİŞİYE 1 TANE, İSTER ORTAYA 1 TANE. BÖYLE OLUNCA İÇİNE KAŞIK ÇALINMIYOR VE YOĞURT SULANMIYOR.


ekşiyen yoğurtlarla yoğut çorbaları iyi oluyor


ekşiyen yoğurtları o halleri ile yoğurtlu çorbalarda kullanmak bence hiç iyi olmuyor,çorba yenilemeyecek kadar ekşi oluyor,yoğurtlu çorbalarda taze ve fazla suyu alınmış yoğurt kullanmak en doğrusu,

ekşiyen yoğurdun fazla suyunu alıp süzme yoğurt olarak tüketebileceğiniz gibi,kaynayan süte katıp kestirerek lor tadında çökelek olarak tüketebilirsiniz.

Yogurdun en faydali kisminin suyunda sakli oldugunu da unutmayalim.tarifiniz için teşekkür


eşi yoğurdun ayranı güzel oluyor ;)

besmele dua ne alaka kardeşim inanmayan yoğurt yapamaz mı?

Böyle bir kafa yapısına sahip,zatınız gibi şahsiyetlerin olduğunu okuyucuların da görmesi için,bu saçma yorumunuzu yayınladım,bilginize...


fabrikalarda yoğut makinelerle mayalanıyor.başında dua eden yok.bilimsel gerçeklerle inançlarımızı karıştırmasak daha iyi sorgulayıcı.araştırıcı ve öğretici oluruz.inanç kişinin kendisi içingereklidir ama billim tüm insanlık için .yoğurdun mayasının iman gücüyle diilde kimyasal etkileşim nedeniyle olduğunu inkar etmemeliyiz.


Yazık ki bu kafa yapısı çok yaygın,ben ne yazmışım siz ne diyorsunuz?
dua etmeden yapılan yoğurt mayalanmaz diye bir şey söylemedim,ama biz müslümanlar kaybolan ayakkabı bağımızı bulmak için bile dua ederiz,Rabbimizin katında da dua ile değerliyiz,sizler bu hayırdan mahrumsanız elden ne gelir?kimse kimseye de zorla dua ettirmiyor bunu da o çok bilmiş kafanıza yerleştirin...


Biz ana babamizdan boyle gördük.Besmelesiz kapı bile acmiyoruz . neden zorunuza gidiyor iyi niyetleri, güzel gönülleri suistimal etmeyin.


Niye sen kafir misin allaha inancın yokmu başına bir iş gelince duaya sarılma ozaman sakın
35
Neden bukadar rahatsız oluyorsun besmele kötü birşeymi senin gibilere geri kafalı derler bence

Niye sen kafir misin allaha inancın yokmu başına bir iş gelince duaya sarılma ozaman sakın

Tabi ki mayalayabilir ama inançlı insanlar her isinde besmeleyle başlayıp allaha tevekkül eder ben de dua edip kapadm ilk kez mayaliyorum allahım utandirmaz inşaallah senin gibi inanıcsizlar da böle koca bi yazıda sadece bu kısma takılıp kalır malesef .

belki onuncu denemem bir kez o da cıvıkça tuttu fokur fokur kaynayan sütü ilk önce 20 dakika soğuttum sonra bu süreyi 15 dakikaya düşürdüm gene olmadı lütfen yardım


Hoşgeldiniz,
öncelikle sütünüzü nasıl soğuttunuz ve ne için belli bir süre tuttunuz anlamadım,
sütünüzü kaynattıktan sonra kendi halinde soğumaya bırakın,bahsettiğim sıcaklığa gelince mayalayın,tarife uygun şekilde mayalıyorsanız tutması lazım,benim tahminim sütünüzde bir problem var,bence sütünüzü değiştirin,

aynı sütle mayalamayı bırakın,arada belki yazıda bahsettiğim sebeplerden dolayı tutmayabilir ama her seferinde bunun olması problemin kullandığınız sütten olduğunu düşündürüyor...


Eger mayamana suresini asarsaniz eksir ,
eger mayalik yogurduuz eksi ise eksir ,
bir fiske tuz eklerseniz , eksimez.


Hayatcemresi karşim bence dua etmeyi unutmuş bu arkadaş ondan tutmamış bu yoğurt ondan boşa kafs yormaya gerek yok 😃


Slm kardesim ben yogurdu mayaladim 4 kg sute 2 cay kasigi seker ilave ettim ama tuz katmadim sizce yogurdum nasil olur seker ilave etmeden mayaliyodum gizel oluyodu simdi biraz tedirginim

şeker biraz fazla kaçmış ama önemli değil, hiç şeker ve tuz katmasanız da Allah'ın izni ile yoğurt tutar, zaten bunu siz de tecrübe etmişsiniz, tuz ve şeker sadece mayalanmaya yardımcı unsurlar, şeker miktarı verdiğimden daha az da olabilir,
dua nimeti mahrumları ne derlerse desinler, yapılması gerekenleri yapıp dua ettinizse işin en önemli kısımlarından birisini yapmışsınız :) inşeAllah öncekiler gibi bu sefer de yoğurdunuz tutar, sevgilerimle...


Siz erkeklere neoluyoki yorum yapiyosunuz sizmi mayaliyosunuz ki bide yorum yapiyosunuz besmelesiz yogurt olmuyomu nedemek bu nasl bir kafa neyin kafasi


Esselamu aleykum esime yogurt yapayim dedim ama tutturamadim sut fazla ilikti bu yuzden tutmadi zannimca.75 derece firinda saatinin dolmasini bekliyor suan bakalim Allah sonunu hayretsin :) eger buda ise yaramazsa cokelek yapmayi deneyecegim guzel olursa esime sunacagim kasten cokelek yapmis gibi tabi :) o hic bilmicek firin macerami ve tutmayan yogurdumu :) insaAllah tutar ayyyy :)


We aleykumselam feyzacım hoşgeldin :) sıcaklığın buralara kadar yansıdı :)
inşeAllah yoğurdun tutar,
sevgilerimle, hayırlı cumalar...

tuz ve seker eklemeden mayalıyorum ben..yogurt suyunu da muhakkak ayrana yada cacıga katıyorum,hıc olmadı bı kac kasık ıcıyorum :)
en basta soylemem gereken sona kaldı belkı ama ben de Besmelesiz ve Salavatsız yapmıyorum :) Elhamdulıllah
Besmelenın guzel sozlerın molekullere etkısını kanıtlayan makalelerı okuyup onaylıyoruz(ki bu calışma cok guzel)... bunu soyleyen bızden olunca neden kostek oluyoruz anlamıyorum


We aleykumselam kardeşim hoşgeldiniz,
onlar bilimsel(!), akılcı takılıyorlar ama unutuyorlar, bilimi de yaratan, idare eden Allah'tır, O(c.c) dilemezse hiç bir şey olmaz, bizler bu bilinçle yaptığımız her işe besmele ile başlarız,


Ben de kayınvalidemden öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Kendisi sütü çelik tencerede kaynattıktan sonra başka bir kaba aktarmadan aynı tencere içerisinde yoğurdunu mayalıyor ve bunu yaparken tencereye hiçbir şey örtmüyor, öylece mayalanıyor ve yoğurtları çok güzel tutuyor, tabi ortam fazla soğuk olmayacak :)

evet ben mayalıyorum erkekler diye ayrımcılık yapıyorsunuz neyin kafası demekte moda oldu

Sitenizi çok beğendim YÜCE ALLAH sizden razı olsun

Hoşgeldiniz, amin bil mukabele...

Merhabalar. Bende yeni yoğurt maceraları yaşayanlardanım. 4. yapışım oldu herhalde. Ben tam ısısını bulamıyorum galiba. Önceki yaptığım yoğurttan aldığım mayayı buzluğa koymuştum plastik bardağa. ancak mayalayacağım zaman erkenden çıkarttıysamda tam erimedi. ben de sıcak sütten içine katıp kalan kısımları eritmek zorunda kaldım. içinde buz parçası olduğundan mı kesik gibi oldu bilmiyorum ama tadı gayet güzel doğal yoğurt tadında ama kıvam yok cıvık :) . yeni yoğurt yapmayı öğrenen biri olarak bana ayrıntılı yardımcı olur musunuz acaba? yoğurdumu çelikte kaynatıp gerekli ısının üstündeyken (kendimce) 3kg lık cam kavanoza boşaltıyorum. uygun ısıya gelmesini orada bekliyorum. ağzına kendisinin plastik kapağı var onu, üstüne de cevirmeli kapağını kapatıp mayalayıp dolaba kaldırdığımda kıvamı daha iyi olmuştu(sizinki kadar olmasada), ama üzerine o plastik kapağını kapatmadım (vakumluyor o kapak kısmen) bu sefer bez kapatıp kapağı çevirip sıkıştırdım ama cıvık oldu. acaba bez mi koymamak lazım anlamadım. ikisindede şeker ve tuz koymamıştım.


Gülcan hanım hoşgeldiniz :) tarfim o kadar ayrıntılı ki, üzerine söyleyecek pek fazla bir şey bulamıyorum, tarifi aynen uygulayın,

sütün sıcaklına bakarken parmağınızda hafif bir yanma hissi olmalı, buzluktaki mayayı mutlaka kendi halinde eritin, bahsettiğiniz şekilde kesik bir görüntü olur, iyice eritince sulu oluyor bu yüzden ben üzerine ıslatıp sıktığım bir bez sererek suyunu gideriyorum bunu yoğurt suyunu almak isimli başka bir başlıkta ele almıştım, yoğurt kategorisinden o yayına ulaşabirsiniz,

mayalanan yoğurdu dolaba koyduğunuzda üzerinde ne bez, ne de kapak olmasın bu şekilde en az 4-5 saat hatta daha fazla beklesin, aksi takdirde sulanır, sonra kapağını kapatın mümkünse yoğurdunuzu 2 gün sonra yemeye başlayın, afiyet olsun...

Bende yaptim tuz seker atmadim dört saat sardim kattim actim ki ustu su alto tutmuş ama üstünde sular var ne yapabilirim

Hayatcemresi26 Mart 2015 02:22
Yanlış anlamadıysam yoğurdunuz tutmuş ancak bekleme süresi fazla geldiği için üstü sulanmış, üzerinin suyunu bir kaşıkla alabilirsiniz,
tarifteki gibi üzerini kapakla kapatmadan önce bez serdinizmi?
Yapmadı iseniz de sulanma olmuş olabilir, zira süt soğudukça oluşan buhar yoğurdun üzerinde su oluşturur.

Ben de ilk defa yoğurt mayaladım keşke daha önce okusaydım yazınızı. İnşallah güzel olur yoğurt. Şeker ve tuz olayını hiç duymamıştim önceden.


ESRA BORAN29 Nisan 2015 23:07
AĞZINIZA SAĞLIK BİSMİLLAHLA BAŞLANAN HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR

Yoğurdu yaptım tutmuş âmâ üstü kesik kesik olmuş alt tarafı çok güzel neden olmuş olabilir neyi yanlış yaptım acaba.

oya hanım sayfamıza hoşgeldiniz :)
Bahsettiğiniz durumla hiç karşılaşmadım ne diyeceğimi bilemiyorum :)
Ama alt kısım güzel diyorsunuz, mayanızı oradan alın, inşeAllah bir daha ki sefer aynı durumla karşılaşmazsınız temennisinde bulunalım, hayırlı bayramlar...

fabrikalarda makineler yogurdu yapiyor ve basinda dua eden yok, yine de yogurt tutuyor diyen arkadas, isin icine besmelenin karistirilmasindan rahatsizligini dile getirirken boyle bir ornek vermis. lakin burada zihni bir problem yasadigindan atladigi bir yer var. makinenin isini yapmasi, yani onu programlayan ona fonksiyon yukleyen insanin onu ayarladigi gibi calismasi, makinenin kendi dilince besmelesidir. ben beni olusturan sahibimin adina, bana yukledigi gorev uzere calisiyorum ve isimi yapiyorum demis oluyor makine calismakla. insan da kendisini yaratan duzenleyen kendisine islevler veren sahibinin yani allahin adina hayat surmektedir. muslumanlar bu nedenle besmeleli is tutarlar. bunun anlami da makinenin gorevini tam takir yerine getirmesiyle bensezir: ya rabbi, isime besmele ile, senin adina ve senin adinla koyuluyorum. bana bu akli sen verdin ve bana hayat surecim icinde yukledigi gorev ne ise o gorev uzere hareket edecegimi sahibim olarak sana deklere ederim demektir besmelenin uzun aciklamasi. yani fabrikadaki makine de besmelesini cekiyor ama goz lazim gormeye, kulak lazim duymaya, kalp lazim idrak etmeye. vesselam.


Hoşgeldiniz, ne güzel açıklamışsınız cezakallahu hayran...

Sütümün altı tutmuş fakat üstü süt olarak kalmış. Ne yapmam gerekio 4 saat beklettim. Açtığımda böyleydi. Dolaba koymalı mıyım bekletmeli miyim? Selam ve dua ile.

Hayatcemresi15 Ekim 2015 14:38
Hoşgeldiniz kardeşim, hakkınızı helal edin yorumunuzu yeni gördüm :(
Siz zaten bu saate kadar birşeyler yapmışsınızdır, hala aynı ise biraz süt kaynatın içine ekleyip kestirin bekletip soğutun sonra süzün lor gibi olur kahvaltılarda börek ve poğaçalarınızda kullanın,

Bir daha aynı durumun olmaması için sütünüzünsıcaklığı nasıldı bilmiyorum ama olması gereken sıcaklıkta mayalayın soğuğa yakın ılık değil sıcağa yakın ılık olsun bir de süte maya ilavesinden sonra her tarafını iyi karıştırın inşeAllah güzel haberler alırım :) Allah'a emanetsiniz.



barman GK16 Mart 2016 17:45
Bütün yorumları okudum keşke mayalamadan önce okumadım. Dua edin tutsun yoğurdummmm

Sitenizi çok beğendim başarılarınızın devamını dilerim


Adzis19 Mayıs 2016 00:10
Merabalar ben teflon tencerede kaynattim ve ayni tencerede mayaladim kapGini sonra sardim ama buz dolabi olayini bilmedigim icin 10 saat kaldi yaziyi okudum kapagini actim buz dolabina koydum bisey olurmu acaba


Hayatcemresi19 Mayıs 2016 05:21
Yoğurdunuzu mayaladıktan sonra mı 10 saat kaldı? Tam anlayamadım :( eğer öyle ise yoğurdunuz ekşi olur ve fazla sulanır..


Merhabalar ben de artık evde yoğurt mayalamaya başladım.Üç kez mayaladım.İlk iki mayalamamda 4 saat sonra tencereyi açtığımda sıvı kıvamlı ayran gibi olmuştu.Pes etmedim bugün de mayaladım katı yoğurt kıvamını bulmuştu.Üçündede aynı şekil mayaladım iki mayalama tutmadı ama üçüncü tuttu neden bazen tutar bazen tutmaz yapılan şeyler aynı olduğu halde

Yanıtla
Yanıtlar

Hayatcemresi23 Haziran 2016 18:06
Hoşgeldiniz :)
Bütün işlemler aynı peki mayanız aynı maya, sütünüz aynı süt müydü? Bunlarda aynı diyorsanız aradaki farkı ancak siz bulabilirsiniz :)

Şu var sütü açıktan aldınız diyelim hep tutarken bir gün tutmadı ise yazıda da belirtmiştim hayvana ilaç verilmiş olabilir, bunu da sütçünüzün söylemesi gerekir, sevgilerimle, hayırlı ramazanlar...


Peri12 Temmuz 2016 00:02
Sütü biraz sıcak mayalıyorum sanırım biraz daha ılık olması gerekiyor galiba.Aslında çok sıcak denilenimez ama bugün yine mayalanmadı :( çok Üzgünüm.annem daha fazla ılıtmam gerektiğini söyledi.sütte sıkıntı yok orası kesin.Farklı yerin sütüyle de denedim olmadı.Ne yapsam bilemedim bebeğim olmasa çok uğraşmazdım ama hazır yoğurt yemesin dedim yavrum.Bugün mayalayacağım yoğurdu mayalamak için aldım kesilmesin diye mayalanacak sütten tencereden aldım karıştırdm maya olacak yoğurt sanki kesilir gibi oldu.Acaba maya yoğurdum kesildiği için mi mayalama olmadı.

Peri hanım hoşgeldiniz :)
Anneniz haklı, anlattıklarınızdan sütünüz bir hayli sıcakken mayalama işlemi yaptığınız anlaşılıyor. Sütünüz sıcağa yakın ılık olmalı tarifte bahsettiğim gibi serçe parmağınızı batırdığınızda parmağınızı bir süre bekletebilmelisiniz, hafif elinizi yakmalı(ısırmalı) faha fazla sıcak olmamalı.

Sütünüzü önceki mayalamalarınızdan biraz daha fazla ılıtarak tekrar deneyin inşaAllah olacaktır, kolay gelsin, bebeğinizi sağlıkla büyütün...

Yanıtla

Nuket Keles15 Temmuz 2016 10:50
hirsizlikla alinan mallar da bu harama dahil mi? Bir de Eger haramsa hirsizlarin hirsizlik yapmalarina sahte diplomayi halka yutturup hakki olmayan yerlerde oturanlara yandaslik edenler de bu harama ortak oluyorlar mi?


Biraz daha açık konuşur musunuz?
Yoğurtla ne alaka?


Ben de sütü soğuttuktan sonra ılıkken mayaladım.Mayayı tasın içinde açıp tencereye döktüm fakat katıştırmayı unuttum.Üç saat oldu bi bakayım dedim, krema tadında gibi geldi bana.Tencerenin üzerinde ki bezin birini aldım.Fizik kuralları tamam gibi inşallah tutar :)
Üstteki yazıda sanırım bir devlet başkanı ve çevresindekilerin harama bulaşmış olabileceğinden bahsediyor.İmam Gazali'nin Helaller ve Haramlar eserini tavsiye edebilirim kendisine.

Merhaba arkadaşlar bende kendime göre bir teknik yaptım :) sütü kaynattıktan sonra 44 dereceye inmesini bekliyorum maalesef parmak sıcaklığını cözemeyenlerdenim bir türlü ayarlayamıyorum :) derece ölçme aleti de genelde et pişirilirken kullanılıyor resim çekip göstermek isterdim ama maalesef mümkün değil burada. Daha sonra kova şeklinde kapaklı 2 litrelik kavanozum var sütü ona ilave edip bir kaşık mayalık yoğurt ile 3-4 kaşık sütten alıp iyice çırpıp mayalıyorum daha sonra kapakla üstünün kapağını kapatıp bir bataniyeyle kapatıp 7-8 saat bekleyip sonra kapağını açıp üzerine bir bez koyup dolapta bekletiyorum 12 saat sonrada afiyetle tüketiyoruz :) yani asıl püf noktası sütün derecesi 44 olması parmak ısısını benim gibi becereyemenler için:) herkese kolay gelsin ve afiyet olsun

Yogürdum mayalandıktsn sonra sünüyor neden

Bu durumla sütü hazır yoğurtla mayalandığım zaman karşılaşmıştım, bazen hem ev yoğurdu hem hazır karışık mayalıyorum pek olmuyor. Ama tatile gidip te dönüşte evde maya kalmadığı zamanlar hazır yoğurtla mayalamak durumunda kalıyorum

Ii aksamlar ben ilk defa yogurt yapmadim 20 senelik evliligimde ilk defa basima geldi yogurtu mayaladim 4saat kadar sardim sarmaladim 1 gunden fazla dolapda durdu yemek icin kasigi attim ve sonuc 4kg sutten sunmus bir yogurt elde ettim atmaya kiyamiyom sizce ne yapmaliyim tuketiyim diyorum ama tadi yok zor bela 1 2 kase tukettik ama iste ama


İlla o şekilde tüketeyim diye kendinize eziyet etmeyin şu adresteki tarifimle mis gibi bir lor yapın kahvaltılarda, börek veya poğaçalarınızda kullanın


bahar özdemir1 Aralık 2016 09:51
Arkadaşlar domuz jelatiniyle yapıldığına dair kanıt var mı ? Hangi firmalar yapıyormuş burdan boş yazışmaktansa bu konuda davalar açılsa daha güzel olmaz mı ? böyle karalama kumpanyalarına hacet yok bence.Evde yogurt hazırlamak daha saglıklı daha güzel doğal tabi ancak içerisine kullandıgımız yıne bazı seyler saglıksız veya domuz yagı jelatini vs dıyebiliriz. bunun sonu yok önce başını çözmek lazım ki sonrası gelsin .Diğer türlü Allah ın istemediği şeylerden biride yine iftira ve kul hakkıdır. Bu şekilde firmaları zan altında bırakmış oluyorsunuz. Güven kırılıyor ülkemizde bir basit yogurda da güvenemiyceksek yazık yani .

Hayatcemresi2 Aralık 2016 00:46
Bahar hanım dikkat ederseniz ben bir yazıya atıfta bulundum ve ne isim verdim ne yorum yaptım genele yönelik bir giriş yaptım bu sorunuzu o adrese yazabilirsiniz.

Ve kimse kimseyi şunu yeyin şunu yemeyin diye bir yaptırımı olamaz herkesin kendi karar verebileceği bir mesele bu, hemen her gıdaya yönelikte şüpheler olabiliyor ben yayınlarımda helal tüketime ve sağlıklı tüketime dikkat çekiyorum o kadar ve bu kimseyi de bir ümitsizliğe sürüklemesin itibar ettiğimiz firmaların tabii ki ürünlerini kullanabiliriz.

Ben de teşekkür ediyorum size sevgiler...

bahar özdemir1 Aralık 2016 09:53
evde yogurt hazırlamak adına verdıgınız bu tarif içinde elinize saglık diyorum , teşekkürler


BU SİTEDE YER ALAN KONULAR
AKLIMIZA TAKILAN SORULAR (12)
ALİMLERİMİZİ TANIYALIM (2)
AYETLER ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (4)
BALIK YEMEKLERİ (8)
BALKABAKLI TARİFLER (6)
BALKABAKLI TATLILAR (7)
BALKONDA BAHÇE (14)
BİÇKİ DİKİŞ (6)
BİSKÜVİLİ PASTALAR (10)
BÖREKLER (28)
BÜTÇEYE KATKI TAVSİYELER (8)
ÇAYLAR (2)
ÇORBALAR (28)
DANTELLER (4)
DONDURMALAR (10)
Dr.İyad Kunaybi Yazıları (4)
EKMEKLER (16)
ELDE OYUNCAK YAPIMI (3)
ELMALI KURABİYELER (7)
Esma-ul Husna (1)
EVDE BİBER YETİŞTİRMEK (3)
EVDE DOMATES YETİŞTİRMEK (1)
EVDE PEYNİR YAPIMI (3)
Faydalı televizyon programları (2)
FOTOĞRAFLARIM (5)
GEZİ NOTLARI (1)
GIDA HAZIRLAMA ve SAKLAMA TEKNİKLERİ (22)
GÖZLEMELER (5)
HADİS-İ ŞERİFLER (36)
HAMUR İŞLERİ (42)
HAVLU KENARLARI (1)
HAYATCEMRESİ'NE DAİR (1)
HİKAYELER (18)
HİKMETLİ SÖZLER (1)
İBRETLİK HİKAYELER (10)
İBRETLİK VİDEOLAR (27)
İÇECEKLER (12)
KAHVALTILIKLAR (66)
KARNABAHARLI YEMEKLER (10)
KEKLER (24)
Kıssalardan Öğütler (2)
KİTAP TAVSİYELERİ (8)
KÖFTELER (16)
KÖFTELİ YEMEKLER (11)
KUR'AN KISSALARI (2)
KUR'AN-I KERİM'DEN PEYGAMBER DUALARI (1)
KURABİYELER (39)
KURULAR (4)
LİF MODELLERİ (6)
MAKARNA YEMEKLERİ (1)
NEBEVİ HAYAT DERGİSİ (7)
ÖRGÜLER (16)
PASTALAR (46)
PATLICANLI YEMEKLER (21)
PESTİL YAPIMI (3)
PİLAVLAR (6)
POĞAÇALAR (21)
PRATİK BİLGİLER (66)
RAMAZAN (26)
REÇELLER (12)
SAĞLIK (35)
SALATALAR (34)
SİYER NOTLARI (6)
SOHBETLER (26)
SURİYE (4)
SÜT (6)
SÜTLÜ TATLILAR (17)
ŞİFALI BİTKİLER (21)
ŞURUPLU TATLILAR (19)
TABİİ MAYALI EKMEKLER (5)
TANITIM (11)
TATLILAR (38)
TEFEKKÜR (3)
TEFSİR (1)
TURŞULAR (12)
YAZILAR (141)
YAZILARIM (99)
YEMEKLER (104)
YOĞURT (5)
YÖRE YEMEKLERİ (43)
ZEYTİNYAĞLI YEMEKLER (13)

ÇİĞ KÖFTE
BEBEK SÜVETERİ
PATATESLİ PEYNİRLİ KATMER
ÇAĞIN EBU TALİB’İ RACHEL CORRİE
ÇITIR BÖREK
VİŞNE SÜRPRİZLİ TOP KEK
SEBZELİ,YOĞURTLU MAKARNA
HUMUS VE MİM
EVDE BİBER MUTLULUĞU
KETE
BİSKÜVİLİ KOLAY PASTA
*…:::MÜJDELER:::…*
YARIN ÖLECEĞİZ!!!
DAMLA SAKIZLI TAVUKSUZ :) BİSKÜVİLİ TAVUK GÖĞSÜ
YUVARLAK ŞAL
ANTEP KURABİYESİ(KAHKE)
BULGURLU KÖFTE (KAYNANAMIN KÖFTESİ)
PORTAKALLI MUZLU RULO PASTA
ISPANAK PAZI SAPLI NOHUT YEMEĞİ
YUMURTALI PATATES SALATASI
PRATİK BİSKÜVİ PASTASI
ZEYTİNYAĞLI TAZE BAKLA
SARAY USULÜ TATLI
SEBZELİ SOMON ÇORBASI
FIRINDA SOMON IZGARA
LİMONLU MISIRUNLU KEK
MUZLU BATON PASTA
HAKKIMDA
HAVLU KENARI MODELLERİ
ÖRTÜ DANTELLERİ-3(Dantel Tepsi Örtüsü)
BEBEK BATTANİYESİ
DİZLERİ YIPRANMIŞ PANTOLONLARIN YENİLENMESİ
BİTMİŞ DİŞ MACUNU TÜPÜNÜ HEMEN ATMAYIN!
KÜÇÜLMÜŞ SABUNLARINIZI ATMAYIN
BEBEĞİMİN BAYRAMLIK KAZAĞI
BEBEK HIRKASI
YILDIZ LİF ÖRNEKLERİ
DEĞİŞİK TIĞ İŞİ LİF MODELLERİ
DEĞİŞİK TIĞ İŞİ LİF MODELLERİ-2
DEĞİŞİK TIĞ İŞİ LİF MODELLERİ-3
KATLI POĞAÇA ve KADINLARA DAİR…(8 mart)
MAHLEPLİ POĞAÇA
DOMATESLİ BİBERLİ POĞAÇA
YOĞURT SUYUNU ALMAK
YOĞURDU EVDE MAYALA,KANSERDEN KORUN
EVDE YOĞURT YAPIMI ve PÜF NOKTALARI
TAZE FASULYE YEMEĞİ
KEREVİZLİ ZEYTİNYAĞLI PIRASA
PATLICAN KARNIYARIK
KEREVİZLİ BEZELYE
PIRASALI ISPANAK PAZI YOĞURTLAMASI
FIRINDA KARNABAHAR
DÖVME (BUĞDAY) ÇORBASI
TAVUK BAGET VE PİLAV
SEBZELİ,BAHARATLI KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI
YOĞURTLU ÇORBA (AYRANLI ÇORBA)
PATATES PÜRESİ
PATLICANLI KÖFTE…AĞLAYANLAR
KABAKLI BULGUR PİLAVI
EDEP YA HU!…PATLICAN DÖVMESİ(ELAZIĞ YÖRESİ)
FIRINDA PATATES
BİR KREP HİKAYESİ
TIRTIL KURABİYELER
DOMATESLİ BİBERLİ HARÇLI EKMEK
PATATESLİ KÖFTE
FIRINDA SEBZELİ KÖFTE
PARMAKLI PİŞİ
KONSANTRE VİŞNE SUYU – VİŞNE ŞURUBU
DAMLA SAKIZLI KAYMAKLI DONDURMA
SODALI LİMONATA
SODALI LİMONATA TARİFİ
ZERDEÇALLİ LİMONLU DONDURMA
TABİİ MAYALI EKMEK(KÖY EKMEĞİ)
KÖFTELİ PİLAV
ISPANAKLI ZERDEÇALLİ OMLET
BİSKÜVİLİ BATON PASTA
TABİİ MAYALI CEVİZLİ EKMEK
VİŞNELİ KEDİDİLLİ TAVUK GÖĞSÜ
PORTAKALLI EBRU PASTA
PATATESLİ KÖFTE (KIBRIS KÖFTESİ)
FINDIKLI UN KURABİYESİ
NİŞASTALI KUM KURABİYE
SUSAMLI TUZLU KURABİYE
DOLGULU KURABİYE(COCOSTAR KURABİYE)
ZENCEFİLLİ TARÇINLI KUM KURABİYE
LİMON KABUĞU AROMALI SÜTLAÇ
PATATES MIHLAMASI
AYVALI KEK
ZENCEFİLLİ KEK ve SINAVA GİRECEKLERE…
PEKMEZLİ KAKAOLU ISLAK KEK
KOLAY SU BÖREĞİ

HASBİHAL...
KARIŞIK KEK
İÇLİ PATLICAN TURŞUSU

 mazide kalanlar
Köfte Sürprizli Garnitürlü Pilav
Lif Modelleri

 lif modelleri
tığ işi ve şişle örülmüş,farklı lif modelleri
Margarinsiz Kurabiyeler

 margarinsiz kurabiyeler
margarinsiz kurabiye tarifleri,diyet kurabiyeler,elmalı kurabiye çeşitleri, pratik lezzetli,sağlıklı kurabiye tarifleri
Reçeller

 reçeller
reçel tarifleri,vişne,portakal,kivi,ananas,kızılcık,şeftali, çilek,ayva reçelleri tarifleri
Evde Peynir Nasıl Yapılır?

 evde peynir nasıl yapılır?
evde mayasız peynir yapımı,evde lor,çökelek yapımı ve lor salatası tarifi
Kek Tarifleri

 kek tarifleri
pratik,lezzetli,az yağlı,kek tarifleri,top kek muffin tarifleri
Tabii Mayalı Ekmekler

 tabii mayalı ekmekler
ev yapımı doğal ekmekler,ekşi maya nasıl hazırlanır,ekşi maya ile ekmek yapımı
Çorbalar

 çorbalar
sağlıklı besleyici,kolay çorba tarifleri,Elazığ ayran tarhanası tarifi, köfteli çorbalar,meşhur antep yuvalaması tarifi
Kahvaltılıklar

 kahvaltılıklar
farklı,kolay,kahvaltılık çeşitleri, resimli yapılış aşamaları ile beraber krep tarifi
Yemekler

 yemekler
etli ve zeytinyağlı yemekler,farklı dolmalar,kolay ve pratik yemek tarifleri
Börekler

 börekler
farklı ve pratik börek çeşitleri,yapılış aşamaları,tek kişilik börek tarifleri
Salatalar

 salatalar
sağlıklı,pratik,lezzetli salata tarifleri
Yaş Pastalar

 Yaş Pastalar
Kolay,pratik,farklı,doğal,helal malzemelerle hazırlanmış,gıda boyasız pastalar
Tatlı Tarifleri

 tatlı tarifleri
şuruplu tatlılar,sütlü tatlılar,balkabaklı tatlılar,aşure yapımı ve püf noktaları
Haftanın En Çok Ilgi Görenleri

EVDE YOĞURT YAPIMI ve PÜF NOKTALARI

PEYNİR MAYASI KULLANMADAN EVDE PEYNİR YAPIMI

HİNDİSTAN CEVİZLİ PORTAKALLI KURABİYE

Fırında Hamsi Kızartması

YOĞURTLU KIRMIZI PANCAR SALATASI

PRATİK LAHANA TURŞUSU(KAYNATMA TURŞU)

ELMALI KURABİYE (ELMALI PASTA)

BİR ÖĞRENCİ YEMEĞİ TATAR
 

 
 Evde Yoğurt Yapımı
 Mis Kokulu Sıcacık Ekmek Yapımı

Evde Yoğurt Yapımı
 
Evde yapılmış yoğurdun tadı gibisi var mı? Nerde yenirse yensin hem tadından hem kıvamından anlaşılır ev yoğurdu olduğu.

Herkes sevmeyebilir. Hele ki satılan o kadar güzel kıvamlı, lezzetli yoğurtlar varken. Ama söz konusu çocuğunuzsa herşeyin olabildiğince en doğalını hazırlayıp yedirmeye çalışıyorsunuz.

Hele bir de çocuğunuzu tanıştıracağınız İLK ek gıda yoğurtsa...


En tatlı yoğurdum :)
Ben de kurabiyeme yedirmek için ilk defa yoğurt mayaladım. Tarif anneanneme ve anneme ait. Ayrıca bir yoğurt yapma makinesi almadım. O gün bugündür kuzumun yoğurdunu hep evde kendim mayalıyorum. Dışarıya çıkarken de yanımıza alıyorum. Böyle içim çok rahat.

Yalnız birçok yerde yapılandan farklı olarak ben çiğ süt kullanmıyorum. Gıda mühendisi olup işin arka planını bilince daha temkinli yaklaşıyorum. Yerine, yoğurdumu PASTÖRİZE SÜT ile yapıyorum. Burada önce özet bir bilgi vermek istiyorum, en basit anlatımla:

Pastörize süt, hastalık yapıcı bakterileri öldürecek ama besin değerinde en az kayıba sebep olacak kadar ve sürede bir ısıl işlem uygulaması ile (yaklaşık 72 derecede 15-20 saniye) elde edilen süttür. Besin değerlerini kaybetmeden bu bakterileri öldürmektir amaç. Çiğ sütün içindeki bakterileri öldürmenin tek yolu kaynatmak. Ancak bir kere çiğ süt mutfağa girdi mi, içindeki bakterilerin mutfağa bulaşmaması mümkün değildir, çünkü kullanılan bütün ekipmanlar sterilize edilemeyecektir. Ayrıca uzun süre kaynatma ile besin değerindeki düşüş pastörize sütteki besin kaybından daha fazladır. "Ama eskiden pastörize süt mü vardı, çiğ süt kullanılıyordu" cümlesi her yerde. Özellikle bu işin eğitimini almış kişiler yerine televizyonlarda yalan yanlış bilgilerle insanları kandıran onlarca şarlatan varken!  Öncelikle eskiden herkesin süt aldığı kişiler belliydi, güvendikleri yer ve insanlardan alınıyordu. Bu insanların beslediği hayvanlar da, hayvanların sağlığı da, yedikleri yem de belliydi. İlave olarak yerleşim yerlerinin az ve birbirine yakın olmasından dolayı hızlı bir şekilde sütün dağıtılmasında da sorun yoktu. Buna rağmen olası hastalıkların da kaynağının çiğ süt olup olmadığı bilinmediği için birçok kişi hastalanıyor ve hatta ölümden dönüyordu. Günümüzde maalesef çiğ sütü temin edeceğimiz insanlara bile güvenemiyoruz. Onlara güvensek de hangi hayvandan aldıklarını, o hayvanın hastalıklı olup olmadığını, nasıl beslendiğini, dolayısıyla içerdiği parazit ve diğer mikroorganizmaları bilemeyiz. Ayrıca ülkemizin, hatta büyük şehirlerin bir ucundan diğerine taşınacak onca sütün soğuk zincir kırılmadan güvenli bir şekilde taşınması da mümkün değil. Bu sebeple hayvan sağlığının ve yetiştirilmesinin yanında çiftliklerin, çiftçilerinin eğitimlerinin dahil kontrol edildiği endüstri sütlerini tercih etmek gerekir. İsteyenler üniversiteden hocamın bilgilendirme yazısı için burayı okuyabilir. Hangisini gönül rahatlığıyla tüketeceğiniz size kalmış, tercih sizin, risk sizin.

Gelelim yoğurt yapımına.

* 1 litre pastörize günlük sütü (tire süt, cam şişede sek süt veya sütaş sütü yaygın olarak bulabilirsiniz) bir tencereye alın ve ocakta ısıtmaya başlayın.

* Bu arada mayayı hazırlayın. Evdeki yoğurdunuzdan bir miktar bir kaseye alın iyice karıştırarak inceltin. Koyu olursa sütün içinde kolay erimeyip dibe çöküyor!



* Termometreniz varsa onu kullanarak, yoksa benim yaptığım gibi temiz elinizin serçe parmağıyla sütün sıcaklığını kontrol edin. Termometre 40 dereceyi gösterdiğinde ya da parmağınız sütün ısısına içinizden 20'ye sayana kadar dayandığında mayalama sıcaklığına ulaşmışsınız demektir. Isıttığınız sütten karıştırarak incelttiğiniz mayanın üzerine biraz ekleyip sulandırın. Çok sıcak olursa yoğurdunuz kesiliyor, soğuk olursa tutmuyor!

* Sütünüzü tencerede mayalayabilir ya da benim yaptığım gibi minik cam kavanozlara bölüp her birinin içinde ayrı ayrı mayalayabilirsiniz. Yaklaşık 250 ml ılık süte yaklaşık 1 tatlı kaşığı maya koyun. Hafifçe karıştırıp kapağını kapatın. Çok karıştırırsanız yoğurdunuz hızlıca soğuyup mayalanmıyor!

* Kapattığınız kavanozları sarsmadan bir tepsiye koyun. Ben 2 tane battaniyeye, ikisini de 4'e katlayarak sarıyorum. Evinizin ısısına göre daha az/fazla battaniye kullabilir, kaloriferin önüne koyabilir, hatta sıcak su dolu kapaklı bir cam kavanozu yoğurtlarınızın arasına koyup sıcaklıkla oynayabilirsiniz. İdeal ısı 28-30 derece. Yaklaşık 4 saatte yoğurdunuz mayalanmış oluyor. Bu ısıyı veya süreyi çok aşarsanız yoğurdunuz ekşi oluyor! Süre veya ısı yeterli gelmezse yoğurt tutmuyor, yani yoğurt yerine dibi yoğurtlu süs tüketmiş oluyorsunuz :)



* Battaniyeyi açtığınızda yoğurtlarınızın üzerinde hafif sıvı görmeniz normal. Ev yoğurtları biraz daha sulu oluyor. O çok değerli, sakın dökmeyin. Ilık olan bu yoğurdunuz oda sıcaklığına gelir gelmez buzdolabına koyun ve ertesi güne kadar bekleyin. Bekleyince daha kıvamlı olduğunu göreceksiniz.

Bebeğimize 6.aydan itibaren yoğurt vermemiz gerekiyormuş. Yoğurt güzeli kuzum yoğurda bayıldığı için ben zorluk çekmedim. Ama sevmeyenler için, sarımsaklı yoğurt, meyveli yoğurt, ya da yoğurt çorbası vb. alternatifler denenebilir. Ayrıca ilk zamanlarda yoğurdunuzu 1'er öğünlük olacak şekilde kavanozlarda mayalamayı unutmayın. Bir açışta bitirebileceği kadar yani. Artanını siz tüketin. Ertesi gün yeni bir kavanoz açılmalı. Ben artık 1 yaşını devirdiği için açılmış kavanozdan yoğurdu 2 gün yediriyorum. Bu sebeple eskisine göre (150 ml) biraz daha büyük kavanozlar kullanıyorum. 

6 Şubat 2011 Pazar

Ceviz

Cevizli Yemek Tarifleri
Baklava

MALZEMELER

Yaklaşık 6 su bardağı baklavalık un
3 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı su
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Bir tutam tuz
500 gr ceviz
250 gr buğday nişastası

ÜZERİ İÇİN:
250 gr (10 çorba kaşığı) tereyağı (tercihen sadeyağ)

ŞERBETİ İÇİN:
4 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
Yarım limonun suyu

Baklava Tarifi

Şekerpare, Mantı, Ayva Tatlısı, Peynirli Poğaça, Arnavut Ciğeri,

Baklava Tarifi

Geniş bir yoğurma kabına unun yarısını eleyerek koyun. Unun ortasını havuz biçiminde açın. Ortadaki havuza yumurta, süt, su, zeytinyağı ve bir tutam tuz koyun. Önce parmak uçlarınızla ortadaki bu karışımı karıştırın. Daha sonra parmak uçlarınızla kenarlardaki undan da alarak yumuşak kıvamlı bir hamur haline getirin. Gerektikçe un ilave edin. Hazırladığınız hamurdan 20 beze yapın. Bezeleri unlanmış mutfak tezgâhı üzerinde teker teker yoğurarak özlendirin. Üstlerini bir bezle örtüp 20-30 dakika dinlendirin. Cevizi ayıklayıp incecik dövün. Geniş bir tepsiyi yağlayın. Hazırladığınız bezelerden birini mutfak tezgâhına alın. Birer avuç nişasta ve unu altına üstüne paylaştırın. İnce bir oklavayla, açabildiğiniz kadar ince açın. Hazırladığınız baklava yufkasını düz bir şekilde tepsiye döşeyin. Tepsiden sarkan kısımlarını kesip ayrı bir yerde biriktirin. Yufkanın üzerine elinizle ceviz serpiştirin. Tüm bezeleri bu şekilde açarak aralarına ceviz serpiştirip tepsiye döşeyin. Kat kat bütün yufkaları tepsiye yerleştirdikten sonra keskin bir bıçakla baklava dilimlerini kesin. Fırını 170 (turbo 150) derecede ısıtın. Bir tavada tereyağını eritin. Fokur fokur kaynaymca ateşten alıp hemen baklava tepsisinin üzerine gezdirin. Tereyağı yufkaya değdikçe cızır cızır etmeli.
Tepsiyi sıcak fırının alttan ikinci rafına yerleştirin. Baklavanın üzeri pembeleşmeye başlayınca fırın sıcaklığını 150 (turbo 130) dereceye düşürün. Toplam 30-40 dakikada baklavanın içi de pişmiş olur. Tepsiyi fırından alıp ılınmaya bırakın. Suyla şekeri ateşe koyup bir taşım kaynatın. Şerbet hafifçe koyulaşana kadar, yaklaşık 10 dakika kısık ateşte kaynatın. Üzerine limon suyunu sıkıp 1-2 dakika sonra ateşten alın. Baklava ılık, şerbet sıcakken şerbeti baklavanın üzerine gezdirin. 2-3 saat, şerbetini çekmesi için beklettikten sonra tatlımızı servis yapabilirsiniz. Diğer Tatlı Tarifleri

NOT: Baklavanızın daha da kıtır kıtır olmasını istiyorsanız, buğday nişastası yerine aynı ölçülerde mısır nişastası kullanabilirsiniz

Yemek Tarifleri / Tatlılar Tarifi

CEVİZLİ TATLI TARİFİ

1 çorba kaşığı zeytinyağı
5 çorba kaşığı çekilmiş ceviz
1 çorba kaşığı yoğurt
1 adet yumurta
1 limon kabuğu rendesi
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 su bardağı çekilmiş ceviz
5 su bardağı un
1 tutam tuz
şurubu için:
3 su bardağı toz şeker
yarım limon suyu
3 su bardağı su
Yapılışı Zeytinyağı, yoğurt, yumurta, limon kabuğu rendesi, tuz ve kabartma tozunu derin bir kapta karıştırın. Un ve cevizi ilave edip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurun.

Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp burma şekli verin. Rendenin ince tarafına hafif bastırarak üzerine desen yapın. Yağlanmış tepsiye aralıklı olarak dizip önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında pembeleşinceye kadar pişirin.

Şurubu hazırlamak için, tencerede toz şeker ile suyu kaynatın. Koyulaşınca limon suyu ekleyin. Birkaç dakika sonra ateşten alıp ılımaya bırakın. Tatlıyı fırından çıkarın. ılık şurubu üzerine dökün. Şurubunu çekince üzerine ceviz serpip servis yapın.
Cevizli Çiğ Köfte

Bulguru süzgeçte yıkayıp yuğurma kabına alalım,içine ince kıyılmış kuru soğanı ,biber salçasını kimyonu koyup elmizle bulguru ezerek yuğuralım ,biraz bulgur toparandıktan sonra cevizini katalım (cevizleri ben havanda dövüyorum siz iserseniz rondo veya benzeri bir alet 'te kullanabilirsiniz) ceviz ilavesiyle yuğurma işlemine devam ta ki bulgur iyice yumuşayıp özleşsin, bir parça tadına bakın sizce iyiyse ,servis abağına elimizle köfteleri sıkarak yerleştirelim üzerine biraz ceviz serpip servis yapalım...

CEVİZ REÇELİ

Ceviz reçeli cevizler misket büyüklüğünde iken toplanır. Yeşil kabukları soyulup 10 gün su dolu kapta hergün suyu 5-6 kez değiştirilip. Bekletilir 10 gün sonra kireçli su ile yıkanıp pekmez bir miktar bal ile kaynatılır kıvamına gelince sogumaya bırakılır.

NİÇİN KAMAN CEVİZİ YEMELİYİZ ?

CEVİZ KÖMESİ / CEVİZ SUCUĞU

Osmanlı imparatorlugu döneminde osmanlı padişahlarının tatlı enerji ve zeka veren yiyeceklerin ham maddesi olan cevizler kaman cevizi ile yapılırmış.

Osmanlı imparatorlugu döneminde çeşitli sancakladan gelen cevizlerin tadını begenmeyen osmanlı padişahları özel ulak veya özel kuriyelerde kamandan ceviz aldırıp kaman cevizlerinden ceviz kömesi, ceviz sucugu, ve ceviz pestili yaptırırlarmış.

Ceviz kömesi yapımı: cevizler bir ipe dizilir daha sonra pekmez, bal,un bir kapta hazırlanarak oluşan karışıma ipe dizilen cevizler yapılan karışıma batırılatak 2 saat bekletilirç 2saat sonra tekrar batırılarak kurumaya bırakılır istenildiğinde yenmeye hazır olur.yapılan ceviz kömesi tamamen organiktir


% 100 doğal kaman cevizi yemek için 10 önemli neden
1)Ceviz kalphastalıklarını,inmeyi,diyabeti,yüksek kan basıncını ve klinik deoresyonu azaltır
2)Kandaki kolesterol seviyesini düşürür.
3)Kalın bagırsak,gögüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korur.
4)İyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardımcı olur.
5)Ceviz, kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlar.cevizdeki yağ asitlerinin, kalp hastalıklarını önleme etkileri vardır.
6)Ceviz, hafızayı güçlendirir.
7)Ceviz, uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
8)Ceviz,uyku düzensizliği çeken kişilerde uyumarahatsızlıklarını ortadan kaldırır.
9)Ceviz,antioksidan özelliği dolayısıyla sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların oluşmasını önler.
10)Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan manganez ve bakır içerir.


KAMAN CEVİZİNİN ÖZELLİKLERİ
1- Periodisite göstermemeli ,yani bir yıl çok bir yıl az ürün vermemeli her yıl muntazam meyve vermelidir.
2- Randımanı yüksek olmalı yani 100 kg kabuklu cevizden en az 66 kg iç ceviz elde edilmelidir.
3- Verimi yüksek olmalı eşit koşullara sahip normal ceviz ağaçlarına göre iç ceviz olarak 8-10 kat daha fazla ürün vermelidir.
4- Hastalık ve haşarıya karşı dayanıklı olmalıdır.
5- İlk baharda geç kalmış donlardan etkilenmemeli normal şartlarda 3 hafta geç çiçek açmalıdır.kendi kendini dölleyebilmelidir.
6- Kabukları ince olup elle kolayca kırılmalıdır.
7- Şiddetli kış donlarına dayanıklı olmalıdır.
8- İçler parçalanmadan tam çıkmalıdır.
9- Sofralık cevizlerde et rengi beyaz,pürüzsüz ve yağ oranı az olmalıdır.
10- Kuvvetli bir kök sistemine sahip olmalıdır. Özellikle kurak koşullarda yaşaması için güçlü bir kazık kök oluşturulmalıdır.
11- Ana gözlere ilave olarak yan gözlerde meyve vermelidir.
12- Erken meyveye yatmalıdır.tohumdan yetişmiş olan bir ceviz 10 yaşında ekonomik anlamda (beher ağaç 30 kg kabuklu ceviz)verime başlamalıdırlar.
13- Uzun ömürlü olmalı normal bakım koşullarında 300-500 sene yaşayabilmelidir.böyle bir ağaç 300-350 kg kabuklu ürün vermelidir.
14- Erken hasat olumuna gelmelidir .bu da taze ve turfanda olarak hem pahalı hem kolay pazarlama olanağı sağlar.

DİĞER CEVİZ ÇEŞİTLERİ PDF Yazdır e-Posta

KAMAN CEVİZİ DIŞINDAKİ YERLİ BAZI CEVİZ ÇEŞİTLERİNİN ÖZELLİKLERİ

GÜLTEKİN-1 (KR-1)

Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. İyi kaliteli ve albenisi olan meyvelere sahiptir. Kabuktan kolay ayrılır. Geç donların görüldüğü yerlerde ceviz yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Meyve salkımı 1-2'li olur. Tane ağırlığı 17 g, iç oranı %40, içi dolgun, açık beyaz renkli olup, taze ve kuru olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin ve Bilecik çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.

YAVUZ-1 (KR-2)

Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli olup, kabuktan çok kolay ayrılır. Tane ağır
lığı 17.4 g, iç oranı %56, içi dolgun, beyaz renklidir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Eylül ayı sonlarına doğru hasat edilir. Tozlayıcısı Şebin, Yalova-3 ve Bilecik çeşitleridir.

YALOVA-1

Salkımda meyveler 1-2'li olup, kabuk orta kalınlıkta, az pürüzlü, oval şekilli bir çeşittir. Meyve ağırlığı 16 g, iç oranı % 49'dur. Yağ oranı % 70, protein oranı % 23 olup, kabuktan ayrılması kolaydır. Genellikle sahil ekolojilerinde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Kuru ve taze ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Erken çiçeklenir Yalova-4, Kaplan-86 ve Şebin çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayının ortalarında hasat edilir.

YALOVA-3

Salkımda meyveler 2-3'lü oluşur. İnce kabuklu ve ovalimsi bir meyve şekline sahiptir. Meyve ağırlığı 13 g, iç randımanı %53'dür. Yağ oranı %69, protein oranı %21 olup, kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Kabuktan ayrılması kolaydır. Sahil bölgelerinde yetiştirilmesi uygundur. Erken çiçeklenir. Yalova-1, Bilecik ve Tokat-1 (60 TU-1) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.

YALOVA-4

Yayvan, dik dallı ağacı orta kuvvette gelişme gösterir. Özellikle kıyı bölgelerimizde yetişebilir. Erken çiçeklenir. Meyveler 2-5'li oluşur. Meyve içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %52, yağ oranı %69, protein oranı %17'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Yalova-1 ve Kaplan-86 çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir

ŞEBİN

Kıyı bölgeleri hariç, ceviz yetişen tüm yörelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlere tavsiye edilir. Çok verimli, meyve salkımı 2-4'lü dür. Oval bir meyve yapısına sahiptir. İnce kabuklu, kabuktan kolay ayrılır. İçi dolgun, tane ağırlığı 12 g, iç oranı %63, yağ oranı %67, protein oranı %17 olup, çiçekleri homoganaus (erkek ve dişi çiçeklerin eş zamanlı açılması) olup kendine verimlidir. Bilecik ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleri ile tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.

BİLECİK
Kıyı bölgeler hariç, tüm bölgelerde yetiştirilir. Özellikle geç donların görüldüğü yörelere tavsiye edilir. Meyve salkımı 2-3'lü yapıdadır. %30 yan dallarda meyve yapar. İnce kabuklu, içi dolgun olup kabuktan kolay ayrılır. Tane ağırlığı 13 g, iç oranı %53, yağ oranı %68 ve protein oranı %18'dir. Kuru ceviz olarak tüketilmeye elverişlidir. Şebin, Yalova-3 ve Yavuz-1 (KR-2) çeşitleriyle tozlanır. Eylül ayı sonlarında hasat edilir.
KAMAN CEVİZİ TOHUMLUKLARININ ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta



1) HOMOJEN İRİLİKTE VE MEYVE AĞIRLIGI EN AZ 12-14 GR OLMALI



2) SAĞLAM, İÇİ DOLGUN, YAĞ ORANI YÜKSEK, SAP ÇUKURU DAR OLMALI.



3) GÖLGEDE KURUTULMALI YÜKSEK ÇİMLENME ÖZELLİĞİNDE(EN AZ %80 OLMALIDIR)



4) CEVİZLER ERKEN HASAT OLMAMALI.



5) GÜNEŞ ALMAYAN GÖLGE HAVADAR BİR YERDE KURUTULMALIDIR.



6) ELEKTRONİK TERAZİDEN GEÇİRİLEREK İÇİ DOLGUN OLMAYAN ÇÜRÜK OLAN CEVİZLER AYIKLANMALIDIR.



7) TOHUMLUK CEVİZLER GÜZ DİKİMİ YAPILACAKSA TOPRAK SOGUDUKTAN SONRA(KASIM-ARALIK AYI) DİREK TOPRAĞA DİKİLMELİDİR.



8) TOHUMLUK CEVİZLER ŞUBAT- MART AYINDA DİKİM YAPILACAKSA EĞER 10-15 GÜN SUDA BEKLETİLMELİDİR.



9) CEVİZ TOHUMU DİKİLECEK ARAZİDE KÖSTEBEK,SANSAR,TİLKİ VB YABANİ HAYVANLARIN TOHUM TOPLAMA TEHLİKESİ VAR İSE TOHUMLUK CEVİZLER MOTORİN, ACI BİBER KARIŞIMI İLE BULAMAÇ YAPILIP DİKİM YAPILIRKEN BİR ELDİVEN İLE HAZIRLANAN BULAMACA BATIRILIP TOPRAĞA BIRAKILMALIDIR.



10) TOPRAK ÜZERİNDE CEVİZ KABUGU VEYA CEVİZ PARÇASI BIRAKILMAMALIDIR.(YABANİ HAYVANLARININ KALINTILARI GÖRÜP VE KOKUSUNU ALARAK DİĞER CEVİZLERİ TOPLAMA İHTİMALİ NE KARŞI DİKKATLİ OLUNMALIDIR.)

CEVİZ BAHÇESİ KURMA PDF Yazdır e-Posta

TAM ALAN (KAPAMA) AŞILI CEVİZ BAHÇESİ KURMA

DİKİM YOLUYLA BAHÇE KURMA
Bu yolla kapama bahçe kurma, aşılı fidanların hazırlanan çukurlara dikilmesi şeklinde olur. Bu yöntemin safhaları şöyledir:

Toprak Hazırlığı ve Temel Gübreleme
Bahçe kurulacak yerde çeşitli nedenlerle oluşmuş belirli bir toprak derinliğindeki sert tabaka ortadan kaldırılmalıdır.Dikimden bir mevsim önce toprak işlenir.dikim sonbaharda yapılacaksa,ilk baharda ; ilk baharda yapılacaksa sonbaharda ilk toprak işlemesi yapılarak diskaro ve tırmık çekilir.

Temel Gübreleme
Çukurların açılmasına geçmeden birkaç ay önce bahçe kurulacak toprağa dekar başına üç-dört ton ahır gübresi verilmesi çok tararlı olur. Çünkü ceviz ağacı yetiştirmeye uygun olan yerlerin toprak yapıları genellikle kumludur. Ahır gübresi kumlu topraklarda , toprak parçacıklarını birbirine bağlar böylece cevizin gelişimi için daha uygun ortam hazırlanmış olur.ahır gübresinin bulunmadığı yerlerde yeşil gübrelemenin yapılması uygundur.


Aralık ve Mesafe Tespiti - Dikim Yerlerinin İşaretlenmesi
Çukurlar açılmadan cevizlere verilecek aralık x mesafenin tespit edilmesi gerekiyor. Kapama bahçesi yamaç arazide 10 x 10 m yeterli olabilir. Az meyveli veya düz arazilere aralık x mesafe 12 x 12 m olarak alınabilir. Fakat sulanabilen derin ve bakımlı arazilerde tesis arlılığı daha da arttırılarak 14x14 m hatta 18 x 18 m ye çıkarılabilir. Aralık mesafeye karar verildikten sonra hazırlanmış arazi üzerinde çukur yüzeyleri işaretlenir. Çukur yererinin tespitinde bitişik ziraat arazilerinin gölgeleneceği de dikkate alınmalıdır.

Çukurun Açılması
Dikim veya ekimden birkaç ay önce çukurlar en az 80 cm derinlik ve 80 cm genişlikte olmalıdır.üst toprak daima sol tarafa alt toprak ise sağ tarafa yığılır. Üst ve alt toprağın bilinmesi dikim için önemlidir. Büyük çapta dikim yapılacak yerlerde bir traktörün kuyruk miline bağlı olarak açılan çukur açma burgusunun çalışması esnasında çukur için oluşturacağı yüzeyin dikim sırasında bozulması gerekir.eğer arazi hazırlığı dozer gibi makinelere takılmış riperler ile yapılmışsa ne burguya ne de 80 cm derinliğindeki çukurun el ile açılmasına gerek vardır.bu durumda 50 cm derinliğindeki dikim öncesi açılması yeterli olacaktır.

Çıplak Köklü Fidanların Dikimi
Dikim kışları yumuşak geçen yerlerde sonbaharda , sert geçen yerlerde ilk baharda yapılır.

Aşılı fidanı üretici kendi yetiştirmişse ve dikim sonbaharda yapılacaksa, fidanların yaprağını dökmesini beklemeden sıyırarak kasım ayında sökümlerini yapabilir.eğer fidan dışarıdan temin edilecek ise etiket ve belgesine dikkat edilir. Hatta fidanların aşılı olup olmadığı iyice araştırılmalıdır.çünkü aşıdan bir kaç yıl sonra ,fidanın aşı yerine bakarak fidanın aşılı olup olmadığı kolay anlaşılmaz.

Bu nedenle isminin doğruluğu bilinmede adına uygun fidan olup olmadığı anlaşılmadan dikim yapmak doğru değildir.

Sonbaharda dikim yapılıyorsa toprak altı ısısı çok değişken olmadığından kış boyunca fidan kökleri yaralarını kapatarak yeni taze kökler yapar.yağışlardan da yaralanarak ilk baharda dikilen fidanlara nazaran daha iyi gelişme gösterirler.ve kuraklığa daha çok dayanırlar.

Kışı sert yazı kurak geçen yerlerde dikimin ilk baharda yapılması mecburiyeti doğduğundan fidanların dikimden evvel bulamaca batırmaları faydalı olabilir.Bulamaç:büyük bir kapta veya su geçirmeyen çukur bir yerde aşağıdaki karışımlarla hazırlanır:

1 ölçü taze sığır gübresi ile , bir ölçü killi toprağın , 2 ölçü su ile karıştırılması sonucu elde edilir. Bu karışımın içine bir miktar mantar ilacı da ilave edilir.bulamacın faydaları şunlardır ;

köklerin toprakla temasını iyi sağlar ,

Yara dokuları kolay iyileşir.

Su kaybını azaltır,

Fidan hazır gıdayı yanında bulur.

Tüplü Fidanların Dikimi
Yaprak döküldükten sonra tekrar yaprak açıncaya kadar geçen süre içinde yani büyümenin durduğu zamanlarda dikilebilen çıplak köklü fidanların dışında her mevsim dikimi yapılabilen tüplü fidanların dikimi son zamanlarda bir hayli önem kazanmıştır: bunun nedeni yüksek yerlerde karların eriyerek tam dikime başlanacağı zaman düşük rakımlı yerlerdeki fidanların uyanmasıdır.uyanan çıplak köklü fidan dikilmeyeceğinden yerine alternatif olarak tüplü fidan tavsiye edilmektedir.

Dikime geçmeden önce dikkat edilecek en önemli hususun , seçilen çeşitlerin birbirini döllemesi gerektiği unutulmamalıdır.dölleme tablosuna göre birbirlerini dölleyebilen çeşitler en az 70-100m mesafe içinde dikilmelidir. Hasat esnasında çeşitlerin birbirine karıştırılmaması bakımından aynı çeşitlerin yanana dikilmesi yerinde olur.bu hususlar göz önüne alınarak eldeki mevcut çeşitlere önce arazinin planı üzerinde piketaj şeması( dikim şeması)yapılır.daha sonra piketaj şemasının araziye aplikasyonu yapılır.

Dikim hazırlığı ile ilgili ayrıntılar gözden geçirildikten sonra , dikime başlanır. Hava rüzgarsız,yağmursuz şiddetli don ve soğuk olmadığı günlerde toprak tavında iken önceden hazırlanmış çukurların başına gelinir.bu arada fidan kök tuvaletlerin yapılmış olması ve bir ambalaj içinde olmasına dikkat edilir.bütün bu hazırlık tamamlandıktan sonra dikim yapılır.

Dikimden önce tüpün dışına çıkan kökler varsa kesilir,yani kök tuvaleti yapılır.daha sonra maket bıçağı yardımı ile naylon kesilerek çıkartılır. Çıkartılan topraklı fidan daha önceden hazırlanmış çukura yerleştirilir.fidan etrafına konulacak olan toprağı 1/5 oranında yanmış çiftlik gübresi karıştırılır. Fidana dibindeki toprak dağılmadan etrafı gübre karıştırılmış toprakla sıkıştırılır.böylece dikim tamamlanmış olur.

ÖNEMLİ NOT: yeni dikilen fidanın kış soğuklarından etkilenmemesi için kasım ayında %50 yanmış hayvan gübresi ile karıştırılmış toprakla fidan tamamen kapatılır.( höyükleme yapılır )

AYLARA GÖRE CEVİZ BAKIM PROGRAMI PDF Yazdır e-Posta





Aşağıda bakım progamı bir tavsiye niteliğinde olup toprak tahlili sonuçlarına göre gübreleme ekolojik şartlara göre sulama yapılmalıdır.detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


OCAK: Bitki dinlenme halindedir.iyi yanmı havyan gübresi etrafına atılarak topraga karıştırılır.
ŞUBAT: bitki uyuma halindedir.iyi yanmış hayvan gübresi etrafına atılarak toprağa karıştırılır. don olmayan günlerde aşı kalemleri alınıp serin yerde muhafaza edilir.kalem aşısı yapılır
MART: Bitki uyanmaya hazırlanır. bordo bulamacı atılır. bitkiye yarma aşıya başlanır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır
NİSAN: Bitki kök çalışmalarını hızlandırır.uyanmaya başlar.aşı yapımına devam edilir,toprak tahlillerine göre kimyasal gübreleme yapılır.bitkinin budanma zamanıdır.budanan yerler aşı macunuyla kapatılır.sulamaya başlanır.
MAYIS: Sulamaya devam edilir,seralarda ot alma işlemine devam edilir.yapılan aşıların bağları çözülür.
HAZİRAN: Sulamaya devam edilir,göz aşısı başlar gübreleme programı varsa gübrelemeye devam edilir.
TEMMUZ: Sulamaya devam edilir,göz aşısı yapılır.
AĞUSTOZ: Sulamaya devam edilir,durgun yama aşısına başlanır.zorunlu olmadıkça kimyasal gübre kullanılmaz.
EYLÜL: Sulama programı sona erer durgun yama aşısına devam edilir.çatlamaya başlayan ceviz meyvesi toplanmaya başlanır.durgun ve yama aşısı devam eder.
EKİM: Ceviz meyvesi silkme ve toplama yöntemiyle hasata devam edilir.
KASIM: Bitki uyuma dönemine girmeye başlar, dökülen yapraklar toplanılarak bahçenin dışında yakılır.
ARALIK: Bitkinin uyuma dönemidir, kışları sert geçmeyen yerlerde ceviz budaması yapılır,budanan yerler sutut veya aşı macunuyla kapatılır.hayvansal gübre atılabilir.

CEVİZ FİDANINDA ARANAN ÖZELLİKLER PDF Yazdır e-Posta


1) ÇIPLAK KÖKLÜ FİDANLAR
-a)Ceviz fidanları olgun odunlaşmış olmalıdır.



-b)Ceviz fidanları büyümelerini zamanında tamamlamış yapraklarını kendileri dökmelidir.



-c)Ceviz fidanının kök hastalıklarından temiz(ari) olmalıdır.



-d)Aşı yeri tamamen kapanmış ve yara dokularının iyileşmiş olması



-e)Fidan tek sürgün üzerine büyütülmüş olması



-f)Söküm esnasında kökler zarar görmemeli kazı kök daha derinden sökülmüş olmalı



-g)Fidanlar söküm esnasında kökleri rüzgara ve güneşe maruz bırakılmamalıdır.



-h)Ceviz fidanları ismine(adına) doğru olup etiketlenmelidir.



-ı) Ceviz fidanları taşıma ve nakliye sırasında kök ambalajına dikkat edilmelidir.



2)TORBALI FİDANLARDA ARANA ÖZELLİKLER



Torbalı fidanlarda aranan özellikler çıplak köklü fidanlarda aranan özelliklerle aynı olmakla birlikte torba dışına çıkan fidan köklerinin kesilmiş olması gerekir.

11 Ocak 2011 Salı

MİDYE TATLISI Kategoriler

MİDYE TATLISI

1 yumurta
yarım p. yaşmaya
1 çay b. sıvıyağ
1 çay b. süt
1 fiske tuz
alabildiği kadar un

iç harcı için:
1 su b. iri çekilmiş ceviz

şerbeti için:
3,5 su b. su
3,5 su b. tozşeker
yarım limon suyu

HAZIRLANIŞI:
İlk olarak karıştırma kabına süt, yağ ve yumurta alınarak çırpılır.
daha sonra azar azar un ilave edilir.bu arad şerbeti de hazırlanır.
başka bir kapta kabartma tozu ve limon suyu karıştırılarak hamura
ilave edilerek yoğrulur.hazırlanan hamur 10 - 12 bezeye bölünür.
bezeler tabak büyüklüğünde açılarak istenirse 6'şar 6'şar istenirse
tamamı aralarına nişasta serpilerek üst üste konur. daha sonra
hamur tepsi büyüklüğünde açılır.açılan hamur sıkıca sarılır.rolu
haline getirilen hamur yarım saat buzdolabında bekletilir.
hamur daha sonra1' er paramak arayla kesilir.kesilen hamur yan
yatırılarak çay tabağı büyüklüğünde açılır.içine ceviz konularak
kapatılır.yağlanmış tepsiye dizlir. üzerine eritilmiştereyağı sürülerek
önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirilir.pişen tatlı fırından
çıkarılarak tatlı sıcak şerbet soğuk olacak şekilde şerbeti verilir

* hamur işleri (140)
* tatlılar (125)
* ana yemekler (80)
* börekler (69)
* Yeşil Elma (57)
* salatalar (55)
* OKTAY USTA TV (53)
* çorbalar (48)
* Tavuk Yemekleri (32)
* aperatifler (30)
* köfteler (28)
* kekler (27)
* pastalar (24)
* kurabiyeler (23)
* pilavlar (22)
* kebaplar (16)
* pizzalar (16)
* et yemekleri (13)
* yöresel yemekler (12)
* hamur tatlıları (9)
* poğaçalar (9)
* makarnalar (8)
* muhallebi (8)
* reçeller (7)
* zeytinyağlı yemekler (5)
* çörekler (4)
* diyet tarifleri (2)